iğfal etmek
| |||||
iğfal etmek aldatmak, kandırmak, baştan çıkarmak: "Bu takdirde hem kendilerini hem de milleti iğfal etmiş olurlar."- Atatürk. ırzına geçmek, tecavüz etmek: "Bir genç kızı izdivaç vaadiyle iğfal etmiş bir adamın mesuliyetini, vicdan azabını ve nihayet hicabını duyuyordu."- Y. K. Karaosmanoğlu. | |||||
Bilgi yarışması | Oyun | Firma bilgisi | Hastalık sitesi | Link sitesi | Rüya tabirleri Ücretsiz program | Şifalı bitkiler | Tıp sözlüğü | Türkçe sözlük | Yemek tarifleri | | |||||
Kullanıcıların yorum ekleyebildikleri, kelime arayabildikleri geniş kapsamlı, |